zevk

zevk
(A.)
[ قوذ ]
1. beğeni, hoşlanma.
2. tat.

Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • zevk — is., Ar. ẕevḳ 1) Hoşa giden veya çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu, haz İçtik bu nadir içkiyi yıllarca kanmadık / Bir böyle zevke tek bir ömür yetmiyor yazık. Y. K. Beyatlı 2) Güzeli çirkinden ayırt etme yetisi,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ZEVK-CÛ — (C. : Zevkcuyân) f. Zevkine düşkün. Zevk arıyan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ZEVK-İ SELİM — En temiz, nezih ve en yüksek derecedeki zevk. Selâmette olan zevk. Meşru dairedeki zevk. * Sezme kabiliyeti …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • zevk almak (veya duymak) — (bir şeyden) hoşlanmak, beğenmek Sokaktaki adam kişiliğine bürünmekten çok zevk alırdı. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ZEVK-BAHŞ — f. Zevk veren, eğlendiren, neşelendiren. * Meşhur bir cins lâle …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ZEVK-ÂLUD — f. Zevkli, zevk karışık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ZEVK — Lezzet alma, hoşa gitme, tatma. * Hoş, hoşa giden. Mânevi haz. * Boş vakit geçirmek. Eğlenmek. * Alay etmek. Güzeli çirkinden ayırma kabiliyeti.(Hayatın zevkini ve lezzetini isterseniz, hayatınızı iman ile hayatlandırınız ve ferâizle… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • zevk ehli — is. Eğlenmeyi seven kişi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zevk etmek — eğlenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zevk için — 1) yalnız eğlenmek için 2) alay etmek için …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”